Geri
beyan etmek : açıklamak
devâ : ilâç, çare
fevkinde : üstünde
fıtrî : doğal
hakikî : asıl, gerçek
hâtırât : hatıralar, düşünceler
hususan : bilhassa, özellikle
ibâre : cümle, ifade
icmâlen : kısaca
ihtar : hatırlatma, uyarı
itizar : özür dileme
iyâdetü’l-marîz : hastayı ziyâret etme
lem’a : parıltı
makam : konum
merhem : ilaç
muhalif : zıt, ters düşen
musibetzede : belâya, sıkıntıya düşmüş olan kimse
müsvedde-i evvel : ilk müsvedde, ilk karalama
müşevveş kalmak : karışık, düzensiz kalmak
nâfi : faydalı
nâhoş : hoşa gitmeyen
nazardan geçirmek : gözden geçirmek
nev-i beşer : insanlar
risale : Risale-i Nur’u oluşturan bölümlerden her birisi
suret : biçim, şekil
sür’at : hız
tashihat : bir eser üzerinde, yanlışları gidermek amacıyla, yayın öncesi yapılan düzeltmeler
telif etmek : eser yazmak
teşkil eden : oluşturan
tetkikat : incelemeler
umum : genel
zarfında : içinde
Geri